Obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücut yağ dokularında anormal ve aşırı miktarda yağ birikimi olarak tanımlanabilir. Erkeklerde vücut yağ oranının %20-25, kadınlarda ise %25-30’u geçtiği duruma obezite denir. Obeziteyi tanımlamada daha basit bir hesaplama yöntemi ise vücut kitle indeksidir (VKİ). VKİ vücut ağırlığının, boyun karesine bölünmesi (kg/m2) ile ortaya çıkan sayıdır. VKİ 30-40 kg/m2 arası obezite, 40 kg/m2 ve üzeri ise morbid obeziteyi gösterir. Morbid obezite, sağlığı ciddi derecede kötü yönde etkileyen, ek hastalıkların ortaya çıkabileceği aşırı şişmanlık olarak tanımlanabilir.
Obezitenin sebepleri arasında birçok faktör vardır. Bunların başında aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları ile fiziksel aktivite yetersizliği gelmektedir. Genetik, yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, sosyo-kültürel etmenler, psikolojik problemler, hormonal ve metabolik bozukluklar, doğum sayısı ve doğumlar arası süre ve kullanılan bazı ilaçlar obezitenin diğer nedenleri arasındadırlar.
Görüldüğü üzere obezitenin sebepleri oldukça çeşitlidir. Çoğunluğu ise yaşam tarzı ile ilgilidir. Obezite hastalığının tedavi edilmesi için de öncelikle obeziteye neden olan unsurun tespit ve buna göre bir tedavi yönteminin uygulanması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki obezite tedavisi kişilere özel olan bir tedavidir.
Obezite başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere, hipertansiyon, tip 2 şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, uyku apne sendromu, astım, kas ve iskelet sistemi rahatsızlıkları ve infertilite (kısırlık) gibi birçok hastalığa neden olmaktadır.
Ayrıca meme, kalın bağırsak, böbrek, rahim ve prostat kanseri gibi bazı tür kanserlere de yol açabilmektedir. Obezite psiko-sosyal anlamda da insanları olumsuz yönde etkilemektedir. Obez kişiler, obezitenin beraberinde getirdiği, hayatı olumsuz yönde etkileyen kronik hastalıklardan dolayı, normal kilolu kişilere göre %20 daha az yaşamaktadırlar.
Tüm bu saydıklarımızdan dolayı obezite ciddi bir sağlık sorunu olup, çağımızın hastalığıdır. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, tüm dünyada 2 milyarın üzerinde obez vardır. Ülkemizde de durum pek farklı değildir. 18 yaş üzeri erişkinlerde erkeklerin %20’si, kadınların ise %40’ı yani toplamda üç kişiden biri obezdir.
Obezitenin tedavisinde öncelikle yaşam tarzı değişikliği ile birlikte, diyet, spor ve gerektiğinde ilaç bulunmaktadır. Bunlara rağmen kalıcı olarak kilo veremeyen uygun kişilerde ameliyat mutlaka düşünülmelidir.
Obezite cerrahisi VKİ 40 ve üzeri olanlara, VKİ 35-40 arası olup obezite nedeniyle oluşmuş bir ek hastalığı olanlara ve VKİ 30-35 arası olup şeker hastalığı veya metabolik sendromu olanlara yapılır. Ayrıca obezitenin en az üç yıldır olması, diğer yöntemlerle (diyet, spor, ilaç vb.) kalıcı olarak kilo veremeyenler, obeziteye neden olan hormonal bozukluğu olmayanlar, alkol ve madde bağımlısı olmayanlar, kabul edilebilir ameliyat riski olanlar bu ameliyatlar için uygun hastalardır.
Obezite cerrahisi yöntemleri laparoskopik olarak yapılmaktadır. Karında büyük bir kesi olmadan, ortalama 4 tane küçük çaplı kesilerle karna girilerek ameliyatlar yapılır. Ameliyatlar laparoskopik olduğundan ameliyat sonrası daha az ağrı, erken ayağa kalma, çok azalmış akciğer sorunları ve ameliyat yeri problemleri ve erken işe dönme gibi avantajlara sahiptir. Obezite ameliyatları ile hastalar kilolarından kalıcı olarak kurtulurken, hipertansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, uyku apne sendromu gibi eşlik eden ek hastalıklarından da %60-95 oranlarında kurtulmaktadırlar.
Günümüzde obezitenin tedavisinde altın standart tedavi yöntemi obezite ameliyatlarıdır. Ancak ameliyata uygun hasta seçimini çok iyi yapmak gerekir. Deneyimli ve tecrübeli ellerde obezite cerrahisi minimum risk, maksimum başarı ile sonuçlanır.
Obezite ya da halk arasında bilinen adıyla şişmanlık, vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.Eğer ideal kilonuzun 40 kg üzerindeysiniz veya Vücut Kitle İndeks (VKİ) değeriniz 30 kg/m2 nin üzerindeyse obezite sınıfı içerisinde bulunmaktasınız.
Obezite Cerrahisinde 4 ana grup yöntem vardır;
1-Mide Hacmini Küçültücü
2-Emilimi Engelleyici
3-Kombine
4-Farklı Mekanizmalar
Obezite Cerrahisinde uygulanan ameliyatların riskleri herhangi bir batın ameliyatındaki risklerle benzer oranlarda bulunmaktadır. Ancak ameliyat edilecek kişi yüksek kilo değerlerinde olduğundan ve çoğu zaman yandaş hastalıkları (hipertansiyon, şeker hastalığı, vd) bulunduğundan dolayı anestezi ve ameliyat sonrası daha fazla dikkat edilmesi gerekmektedir.
Kişinin vücut ve deri tipine göre sarkmalar meydana gelebilir. Ameliyattan sonra yapılan egzersizler bu anlamda da oldukça önemlidir. Düzenli yapılan egzersizler ile sarkmaların önüne geçmek mümkündür. Eğer kişi sarkmalarından şikâyetçi ise kilosu sabit kaldıktan 1 sene sonra plastik cerrahlarımız ile görüşebilir.
18 ila 65 yaş aralığında ameliyat olma ve anestezi almaya engeli bulunmayan tüm obez hastalar ameliyat olabilmektedir. 65 yaş üstü ayrıca değerlendirilmelidir. 18 yaşın altındaki hastalar için ise mutlaka ebeveyn onayı gerekmektedir.
Talep ettiğiniz takdirde Hasta Koordinatörümüz Derya Yıldırım ( +905303111923 ) sizinle en kısa sürede iletişime geçecektir. Dilerseniz Whatsapp veya Facebook ile mesajlaşma başlatabilirsiniz.
Girne Bulvarı 214/A, Double Diamond 1. Blok, Yeni Girne, Karşıyaka – İZMİR
+90 (530) 311 1923
[email protected]